29 Haziran 2012


Buz Devri 4: Kıtalar Ayrılıyor (Ice Age: Continental Drift)


Buz Devri (Ice Age) serisinden tanıdığımız ünlü kahramanlar Manny, Diego, Sild ve tabii ki Scrat dördüncü kez geri döndü. Kıtaların ayrılmasıyla kendilerini okyanusun ortasında bulan kahramanlarımız burada deniz yaratıklarının, korsanların ve farklı bir dolu türle dolu bir maceranın ortasında bulur. Bunlar yaşanırken sevimlik tarih öncesi sincap Scrat da lanetli meşe palamudunu kovalamaya devam ediyordur. Ülkemizde 3D ve Türkçe dublaj seçeneğiyle vizyona giren filmin seslendirme kadrosunda Ali Poyrazoğlu, Haluk Bilginer ve Yekta Kopan bulunuyor.




Daha İyi Bir Hayat (Une Vie Meilleure - A Better Life)





Faust



Venedik Film Festivali'nde büyük ödül Altın Aslan Ödülü ile dönen “Faust”, usta Rus yönetmen Alexandr Sokurov'un Goethe’nin bilginin arayışı hakkındaki trajedisinden esinlenen aynı isimli eserinden sinemaya uyarlandı. Yönetmenin “gücün yozlaşması”nı ele aldığı Moloch, Boğa ve Güneş filmlerini takip eden son eseri. Ruhunu şeytana satan kahramanın izinden giden ve 19. yüzyılda geçen filmde her daim değişmeyen insani ve ruhani sorunlar güçlü bir sinematografiyle hayat buluyor.




Ya Aşk Olmasaydı? (The Opposite Of Love)


İspanya yapımı romantik komedi Ya Aşk Olmasaydı? (Lo contrario al amor), özel hayatında dikiş tutturamayan Merce ile Raul arasında gelişen romantik bir hikayeyi merkezine taşıyor. Aralarında yeşeren aşkla birlikte ikilinin ilişkileri, eski ilişkilerine olan bakış açılarıyla birlikte değişecektir. Yönetmen Vicente Villanueva'nın ilk yönetmenlik denemesi olan yapım ülkesi İspanya'da oldukça iyi bir gişe yapmıştı. Başrollerde Hugo Silva ve Adriana Ugarte'yi izlediğimiz film haftayı romantik komedi ile noktalamak isteyenlere...




Çernobil’in Sırları (Chernobyl Diaries)




 Neredeyse her hafta bir örneğinin vizyon şansı bulmaya başladığı "buluntu film" türünün son örneklerinden biri olan Çernobil'in Sırları (Chernobyl Diaries), Paranormal Activity serisi ile üne kavuşan Oren Peli'nin yapımcılığında ve Bradley Parker'ın yönetmenliğinde çekildi. Bir arkadaş grubunun Pripyat'a çıktığı yolculuklarında geçen hikâye, eski nükleer enerji reaktörü işçilerinin yaşadığı bu bölgede ortaya çıkan korkunç olaylara odaklanıyor. Çıkan eleştiriler filmin buluntu türün vasat bir örneği olduğu yönünde. Türün takipçilerine önerilir.


8 Haziran 2012

MADAGASKAR 3 (Madagascar 3: Europe's Most Wanted)




Geri dönüyorlar! Aslan Alex, Zebra Marty, Zürafa Melma ve su aygırı Gloria gene ortalığı birbirine katacaklar. Polise yakalanmadan evleri New York'a geri dönebilmek için çareyi gezici bir sirkin gösteri ekibine katılmakta bulurlar. Alex'in amacı mümkün mertebe fark edilmeden eve dönmekken, bu ekiple işi oldukça zordur. Avrupa turnesi şüphesiz ki oldukça renkli geçecektir!
İlk iki filmle çocuk seyirci kitlesini kalbinden vuran ama ebevyenleri de sinemaya çekmeyi başaran serinin üçüncü filmi Madagaskar 3 iki yıl sonra yeni maceralarla sinemalara geri dönüyor.
Noah Baumbach'ın senaryosunu kaleme aldığı yapım, serinin ilk iki filminin de yazarlığını yönetmenliğini üstlenen Eric Darnell'in rejisiyle kotarılmış.




LİSELİ POLİSLER (21 Jump Street)


Polis okulundan yeni mezun olan iki kafadar, Schmidt ve Jenko kılık değiştirerek bir liseye stajyer polis olarak gönderilirler. Buradaki görevleri liselilerin karıştığı alkol, uyuşturucu vb. suçları izlemek, rapor etmek ve engellemekken her ikisi de liseli olmanın cazibesine kendilerini kaptırırlar. Zira kendi ergenliklerinde üstlerinden atamadıkları sorunların devam ettiğini de keşfedeceklerdir.
1980'li yılların sevilen komedi-polisiyelerinden olan aynı adlı Amerikan dizisinin beyazperde versiyonu olan yapımda başrolleri Jonah Hill ve Channing Tatum paylaşıyor. Phil Lord ve Chris Miller'ın beraber yönettiği filmin senaryosunda oyuncu Hill'in yanı sıra Michael Bacall'ın da imzası var...




MAHŞER GÜNÜ (The Divide)



New York nükleer bir saldırıyla yerle bir olmak üzeredir. Hengameden bir şekilde kaçmayı başaran 9 kişi, yaşadıkları gökdelen apartmanın bodrum katına sığınırlar. Fakat bu sığınakta yiyecek ve içecek sınırlı, hayatta kalma şansı kısa bir süreyle sınırlıdır.
Zaman geçtikçe ve yardım umutları tükendikçe her biri medeni insan kimliğini bir yana bırakacaktır. Erkekler daha da sertleşip, vahşileştikçe, kadınların da psikoloji alt-üst olacak, hiç kimsede ne kendisini ne başkasını idare edecek hal kalmayacaktır...
Yönetmenliğini "Sınır(da)" filmiyle tanıdığımız Fransız sinemacı Xavier Gens'in üstlendiği filmin senaryosu ise kısa filmci Karl Mueller ve Eron Sheean'a emanet. Bilim-kurgu ile gerilimi harmanlayan film, gösterime girmeden önce yüksek merak da uyandırmış halde...




HAYATININ SEÇİMİ (The Ledge)



Seçimler hayatımızı derinden etkileyerek değiştirebilir mi? Geçmişinde saklamaya çalıştığı olaylar
Karanlık bir geçmişe sahip olan Shana, tesadüfen aynı iş yerinde çalışma arkadaşı olan komşusu olan Gavin ile yakınlaşır ve aralarında yoğun bir aşk doğar. Fakat Shana evlidir ve aşırı öfkeli kocası Joe bu ilişkiyi öğrenince üçü de hiç tahmin etmedikleri bir kaosa sürüklenecektir.
Tutkulu bir aşk üçgeninde birbirine karşıt iki adam sonu muhtemele ölümle bitecek bir hesaplaşmaya giriyor.
Yönetmenliğini ve senaristliğini Matthew Chapman'ın sütelndiği filmin başrollerinde ise Liv Tyler Charlie Hunnam, Patrick Wilson var...



LANETLİ KIZ (Dictado)


İlkokullarda sınıf öğretmeni olan Daniel, görevli olduğu okulda çalışan kendisi gibi öğretmen eşi Laura ile huzurlu ve mutlu bir hayat sürdürmektedir. Fakat çok istemelerine rağmen hiç çocukları olmamıştır. Bir gün Daniel, çocukluk arkadaşı Mario ile karşılaşır ve çiftin kaderini o dakikadan sonra değişir.
Mario yetim kalan Julia’yı geçici olarak evlat edinmeleri için çifti ikna eder. Her ikisi de küçük kıza karşı anne ve babalık rollerine soyunan çift farklı bir çocukla karşı karşıya olduklarından habersizdirler. Korkutucu ve sıra dışı davranışları olan küçük kız, saklanan sırları da açığa çıkartacaktır...
Film 62. Berlin Film Festivali'nin yarışmalı bölümünde seyircilerle buluşmuştu.
Yönetmenliğini Antonio Chavarrías'ın üstlendiği film, Katalan tiyatro yazarı Sergi Belbel'in öyküsünden yine yönetmen tarafından uyarlanmış.




SOLUKSUZ GECE (Nuit Blanche)


Uzun zamandır azılı uyuşturucu satıcılarının peşinde olan Vincent'a bir gece çeteden yüklü oranda kokain çalar ama bu kısa sürede fark edilir. Vincent yakayı ele verince, çete oğlunu kaçırır ve uyuşturucuyu geri getirmediği takdirde onu ölümle tehdit eder. Paris'in kenar mahallerinden birinde bir gece kulübüne oğlunun takası için giden Vincent'in işi her zamankinden daha da zordur...
Yönetmenliğini Frederic Jardin'in üstlendiği Fransız polisiyesinin başrolünde Tomer Sisley göze çarpan isim. Türk asıllı oyuncu Birol Ünel'in de oyuncu kadrosunda yer aldığı filmin yurt dışı notu ise oldukça yüksek.



ANAHTAR


Kuzey Kıbrıs'ta sinema sektörü olmamasına rağmen büyük bir özveri ile çekilen ikinci uzun metraj film olan Anahtar, 70'li yılların ikinci yarısında yaşanmış gerçek bir hikayeyi takip ediyor.
Selim, arkadaşı Necati'nin Kıbrıs'tan getirdiği bir haber ile birlikte adaya döner. Dönüşü esnasında ve döndükten sonra da sık sık geçmişi hatırlayan Selim, bir süre önce sevgilisi Ümran ile karıştıkları cinayeti aklından bir türlü çıkartamaz. Ancak yine de sevgilisine kavuşmayı da iple çeker. Adaya dönünce sevgilisinin evine giden Selim, Ümran'ı evde bulamaz. Evde beklemeye başlayan Selim, Ümran'ın eve başka biriyle döndüğünü görünce de hiç ummadığı olayların içine girmiş olur.
Cemal Yıldırım'ın yönettiği Anahtar, 31. İstanbul Film Festivali'nde Özel Gösterimlerde seyirciyle buluşmuştu.




SEZAR ÖLMELİ (Cesare Deve Morire)



Yüksek güvenlikli Rebibbia Hapishanesi'nin mahkumlarından oluşan oyuncu kadrosu ile endişe, umut ve sanattan geçen bir yolu takip eden Sezar Ölmeli, hapishanede Shakespeare'in Jül Sezar oyununu başarıyla ortaya koyan mahkumların yaşamını gözler önüne seriyor. Sanatsal performansı gerçekleştirmek için biraraya gelen mahkumların günlük hapishane yaşamları ve onların iç dünyalarını ortaya çıkartmayı başaran Taviani Kardeşler, başarılı ve yaratıcı bir filme imza atıyorlar.
Sezar Ölmeli, 31. İstanbul Film Festivali'nde Yıllara Meydan Okuyanlar bölümünde ülkemizde de seyirciyle buluşmuştu.